23 Kasım 2015 Pazartesi

İstanbul Müzeleri

İSTANBUL MÜZELERİ: PTT MÜZESİ

İstanbul, Sirkeci’de bulunan PTT Müzesi Osmanlı Devleti döneminde başlayan ve günümüze kadar uzanan 175 yıllık süreçteki tüm yaşanmışlıkları gözler önüne seriyor. İstanbul müzeleri arasında nadide bir yeri bulunan PTT Müzesi 15 yıldır yerli ve yabancı misafirlerine ev sahipliği yapıyor.

Yerli bir turist kimliği ile Eminönü İskelesi'nde vapurdan indiğinizde Yeni Galata Köprüsü'nü arkanıza aldığınızı ve Sirkeci Tren Garı'nı hedeflediğinizi düşünürseniz çok zengin bir rota çizmişsiniz demektir. Mısır Çarşısı, Yeni Camii, Rüstem Paşa Camii, İş Bankası Müzesi, Büyük Postane Binası, Tren Müzesi gezilip görülecek yerlerin belli başlı olanlarıdır. Büyük Postane Binası’na ulaştığınızda cephesi yontma taş ve mermerden olan ve içinde PTT Müzesi bulunan yapıya hayran kalarak bakıyorsunuz. Bina 1905-1909 yılları arasında Türk bir mimara yaptırılmış. O yıllarda az sayıda olan Türk mimarlardan biri olan Mehmet Vedat (Vedat Tek) binanın üst katları ahşaptan olsun diyenlere ve çeşitli zorluklara karşı koymuş ve şu an 100 yaşını aşmış bulunan bu ihtişamlı binayı yapmış. Büyük Postane Binası, bir dönem Radyo Evi olarak kullanıldıktan sonra posta hizmetlerine tekrar devam etmiş ve 2000 yılında da farklı bir girişi olan PTT Müzesi’ne ev sahipliği yapmaya başlamış.

PTT Müzesi

İstanbul PTT Müzesi’ne Giriş Merasimi;

Mazisi yeni olan ve 2000 yılında açılan PTT Müzesi'ne kapı zilini çalarak giriyorsunuz. İçeriye girdiğinizde müze görevlisi kimliğinizi alıyor, ziyaretçi kartı veriyor. Eğer büyük bir çanta taşıyorsanız gezerken rahat gezin diye onu da görevliye teslim ediyorsunuz. Özel eşyalarınızı yanınıza almanıza izin veriyorlar. PTT Müzesi hafta içi saat 08.30-12.30 ve 13.30-17.30 arasında ücretsiz olarak geziliyor. Hafta sonu ve Resmi tatil günlerinde ise kapalı oluyor.
Girişle birlikte 3 kattan oluşan müzeyi gezmeye başladığımda fotoğraf çekemeyeceğimi öğrendiğim için yüzüm asılıyor; çünkü yasak! Müze hakkında yazacaksam eğer, ilk dakikalarda gördüklerimden sonra bu kadar detayı aklımda tutmama imkân yok! Geriye dönüp görevliden çantamı alıyorum, içinden kalem ve not defterimi alıp tekrar yukarıya çıkmaya başlıyorum.

14 Kasım 2015 Cumartesi

Sokak Fotoğrafları

SOKAK FOTOĞRAFLARI: ŞEHİRDEKİ KÖPEKLER



Sokağın karşısından bana doğru gelen bir çift köpeği görünce bir amaçları olduğunu gözlerinden anladım! Ve cebimdeki kompakt fotoğraf makinemi hazır konuma getirip olacakları beklemeye başladım. 
Köpekler, sokakta hizamda duran giyim mağazasının kapısına gelip durdular. Bir kaç saniye durup havayı kokladılar. Siyah olan dışarıda bekledi, sarı olan içeriye girip etrafa baktı. Bekliyorum ki mağaza görevlileri onları kovalayacak ve bana da çekilecek bir aksiyon çıkacak. Yok, öyle olmadı. Maalesef demiyorum, kovalanmaları beni üzerdi.  Sonra ne mi oldu? Hiç bir şey. Mağazadan çıkıp yollarına devam ettiler. 
Bu sokak fotoğrafı Panasonic Kompakt fotoğraf makinesi ile öğlen saatlerinde çekildi. Fotoğrafta keskin koyuluklar ve keskin açık alanlar vardı. Karanlık alanların rengini  photoshop programı ile açtım, açık olan alanları ise koyulaştırarak bir denge yakalamaya çalıştım. Biraz keskinlik verip gereksiz olan yerlerden kırptım ve bir de yakınlaştırma yaptım.
Yukarıdaki fotoğraf, ışık, kadraj vesaire konularda sınıfta kalan bir fotoğraftır.
Benim için değerli oluşunun nedeni,  şehirdeki köpeklerin yaşamları ile ilgili bir 'O AN' fotoğrafı olmasından dolayıdır. 
Sevgiler.